`ASGARİ` DEĞİL İNSANCA BİR YAŞAM İSTİYORUZ!

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun yeni asgari ücret ve mühendislerin ekonomik koşulları hakkında yaptığı basın açıklaması

Eklenme Tarihi: 08/01/2022

Ülkemiz ciddi bir ekonomik krizin içinden geçiyor. Özellikle son günlerde döviz kurlarında yaşanan yükseliş paramızın her geçen gün daha da değersizleşmesine neden oluyor. Bu gelişmeler hayat pahalılığı, işsizlik ve belirsizlikle birleşince yoksulluğun daha da derinleştiği, yurttaşların gelecek kaygılarının şiddetlendiği bir toplumsal bunalıma dönüşüyor.

Asgari Ücret Tespit Komisyonunun Aralık ayının başından bu yana sürdürdüğü görüşmeler neticesinde 2022 yılı için asgari ücret net 4250 TL olarak belirlendi ama yüzde 50 oranında zam yapılan asgari ücretin gerçek değeri, yani alım gücü geçmiş yılların oldukça gerisinde kaldı. 2021 yılı başında 384 Dolara denk gelen asgari ücret bu yılın sonu itibariyle 274 Doların altına düştü bile.

Öte yandan 2021 Kasım ayı itibariyle yıllık yüzde 21.31 seviyesine ulaşan enflasyonun, Aralık ayında aylık olarak çift hanelere yükseleceği tahmin edilirken yıllık olarak ise 2005`ten bu yana en yüksek seviyelerinden birinin gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Kaldı ki TÜİK Başkanının bile bir basın kuruluşuna verdiği demeçte, TÜİK`in rakamlarının gerçeği yansıtmadığını itiraf ettiğini düşünürsek, fiyat yükselişlerinin resmi rakamların çok daha üzerinde olduğunu rahatlıkla dile getirebiliriz.

Bugün Türkiye`de ücretli çalışanlar için yaşam koşulları derin bir sefalete doğru sürükleniyor. Orta gelir grubu çalışanların gelirleri hızla asgari ücret seviyelerine gerileyerek asgari ücret ortalama ücrete dönüşüyor.

İnşaat Sektörü özelinde ise, bir süredir artan maliyetler etkisinde üretim sıkıntısı baş gösterirken, döviz kurlarındaki dalgalanmanın da yansıması görülebiliyor. Sadece Ekim ayında, aylık bazda yüzde 4,75 olarak belirlenen inşaat maliyet endeksinin yıllık seviyesi yüzde 41,93`e ulaştı. Genelde ülke ekonomisinin özelde ise inşaat sektörünün krizi inşaat mühendislerinin üzerine yükleniyor.

Bu tablonun seyrine göre meslektaşlarımız yoksullaşıyor, emekleri değersizleşiyor, borçlanıyor ve işsiz kalıyor. Odamızın, üyelerimiz arasında yaptığı araştırmaya göre inşaat mühendislerinin yüzde 74,6`sı ücretli olarak çalışıyor; yani her on mühendisten yedisi. 2021 yılı itibariyle meslektaşlarımızın yüzde 27,5`i asgari ücretin bile altında kalırken, yüzde 20,3`ü ise asgari ücret veya onun biraz üstünde gelir elde ediyor. Hali hazırda yarısı asgari ücret seviyelerinde ve altında çalışan inşaat mühendisi oranının 2022 yılında çok daha artacağını tahmin etmek zor değildir. Mühendis emeğinin böylesine değersizleştirilmesi kabul edilebilir gibi değildir. Oysa çözüm bellidir; SGK ile TMMOB arasında imzalanan Ücretli Çalışan Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Asgari Ücret Denetim Protokolü bir an önce uygulanmalıdır.

Bugün her üç inşaat mühendisinden biri işsizdir. Fakat bu işsizliğe tezat olarak ülkemizin ciddi manada inşaat mühendisine ihtiyacı bulunmaktadır. Yürürlükteki mevzuatın uygulanması halinde bile birçok inşaat mühendisi istihdam edilecek, hem de yapı güvenliği konusunda zaten yapılması gerekenler hayata geçirilecektir. Açık ki, inşaat mühendisleri arasındaki bu yüksek işsizlik oranı, deprem tehlikesi altındaki ülkemizde yurttaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehdit eden başlıca sebepler arasında yer almaktadır.

Kendi işyerinde çalışan meslektaşlarımız ise inşaat sektöründe yaşanan krizin altında eziliyor, inşaat taahhüt işleri yapan firmalar, kamudan ödeneklerini alamadıkları için iflas noktasına geliyor. Kamu kurumlarının ödenekleri zamanında yatırmaması aynı zamanda kamuda planlamanın önemini hatırlatıyor.

Birliğimiz TMMOB tarafından, halkın alım gücünü düşüren, işyerlerinin kapanmasına neden olan, işsizliği ve yoksulluğu artıran ekonomik krizinden doğrudan etkilenen mühendis, mimar ve şehir plancıları için yürüttüğü kampanyanın taleplerinin dikkate alınması hayati önem arz ediyor. Biz de bu taleplerin altını çizmeyi gerekli görüyoruz:

Kamuda Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının istihdamı oldukça düşük seviyelerdedir. Kamunun ihtiyacı bunun çok üzerindedir. Dolayısıyla bu ihtiyaca göre planlama yapılmalı, kadrolu güvenceli istihdam sağlanmalı, ücretler ve özlük hakları iyileştirilmelidir.

Kamuda çalışan Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının ek göstergeleri ayrımsız 4800-6400 seviyesine, ek ödeme oranları ise yüzde 180 ila yüzde 200 seviyesine yükseltilmelidir.

Meslektaşlarımızın aldıkları ücretler yüksek enflasyon ve pahalılık karşısında erimiştir. ‘Ek göstergeler`, ‘makam tazminatları`, ‘ek ödemeler` ve ‘özel hizmet tazminatlarında` iyileştirme yapılmalıdır.

Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılar asgari ücrete mahkum edilmemelidir. SGK ile TMMOB Arasında Ücretli Çalışan Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Asgari Ücret Denetim Protokolü ivedilikle yürürlüğe konulmalıdır.

Kamusal ve mesleki denetimler toplum güvenliğinin sağlanması açısından zorunludur, serbestleştirme uygulamalarına son verilmelidir.

Bireylerin kullandığı kredi ve kredi kartı borçlarının faizleri ile öğrenci kredi borçları silinmelidir.

Kamunun yatırımları planlı olmalı, kamu kurumları ödenekleri zamanında yatırmalıdır.

Ekonomik krizin her geçen gün şiddetlenmesine, halkın sefalete sürüklenmesine, mühendis emeğinin değersizleşmesine karşı siyasi iktidarı kamunun kaynaklarını bir avuç çıkar çevrelerinin menfaatleri için değil tüm toplumun yararı için kullanmaya ve Birliğimizin taleplerini dikkate almaya davet ediyoruz.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası

Yönetim Kurulu



TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası