Eklenme Tarihi: 01/10/2012

DSİ 3. Bölge Müdürlüğü Sosyal Tesislerinde gerçekleştirilienYapısal Mirasın Depreme Karşı Korunması çalıştayının açılış törenine meslektaşlarımız büyük ilgi gösterdi. Açılış konuşmasını Şube Başkanımız Fercan YAVUZ`ın yaptığı çalıştayda Tepebaşı Belediye Başkanı Sayın Ahmet ATAÇ Tepebaşı bölgesindeki tarihi yapılarla ilgili bir sunum yaptı. Eskişehir Vali Yardımcısı Sayın Nurettin YÜCEL`inde söz aldığı açılış konuşmalarından sonra moderatörlüğünü Prof. Dr. Erhan KARAESMEN`in yaptığı açılış oturumunda Prof. Dr. İhsan MUNGAN "AYASOFYA`nın Depreme Karşı Güçlendirilmesi İçin Strüktürel Bir Konsept" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.Üç ayrı paralel oturumda devam eden çalıştay sonunda gruplar paralel oturumlarda çıkan sonuçları dinleyicilere sundu. Çalıştayın kapanış konuşmasında Şube Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Bülent ERKUL emeği geçen herkese şubemiz adına teşekkür ederek çalıştayın kapanışını yaptı.

Çalıştayın ikinci günü ise çalıştaya katılan misafirlerimize kent gezisi düzenleyerek Eskişehir `in tarihi yapısı ve şehir hayatı hakkında bilgi verildi.

 

Şube Başkanımız Fercan YAVUZ`un açılış konuşması:

Değerli katılımcılar
İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesince düzenlenen YAPISAL MİRASIN DEPREME KARŞI KORUNMASI`NA hoş geldiniz
Şube Yönetim Kurulu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum
Değerli konuklar;
2863 sayılı yasa kültür varlıklarını şöyle tanımlıyor:
"Kültür varlıkları"; tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlerde sosyal yaşama konu olmuş bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan, yer üstünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklardır.
Görüldüğü gibi tanımlamada hiçbir zaman ve mekân sınırlaması yok. Nitelik ise biraz daha belirgin. Bilimsel veya kültürel gibi.  Bu kadar sınırsız bir ortamda anlaşmazlıkların ve çatışmaların olması kaçınılmaz olduğu gibi bu alanda çalışmanın ne kadar güç olduğu da ortadadır.
İnşaat mühendisleri odası, disiplinler arası uğraş gerektiren kültür varlıklarının korunması konusunda ortak hareket etmeyi sağlamak amacıyla yaklaşık beş yıldır çalışmalar yapmaktadır. Bugüne kadar iki yıllık periyotlarda ve Ankara şubemizin öncülüğünde ilki Ankara`da diğeri Diyarbakır`da olmak üzere iki sempozyum gerçekleştirilmiştir. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi isimli bu bilimsel etkinlikler pek çok çevreden yakın ilgi ve katkı görmüştür. Odamız bundan sonra bu tür sempozyumları dört yılda bir ve uluslararası katılımla gerçekleştirmek düşüncesindedir.

Bugünkü toplantının amacı öncekilere göre biraz daha farklıdır. Odamız önümüzdeki yıl bu günlerde Avrupa ve Dünya İnşaat mühendisleri konseyi ile birlikte YAPISAL MİRASIN DEPREMDEN KORUNMASI konulu uluslar arası bir konferans düzenleyecektir. Biraz sonra başlayacak çalışmalarda çeşitli disiplinlerden yaklaşık elli uzman, bu konferansa altlık hazırlamaya ve yön göstermeye gayret edecekler. Benzer çalıştaylar Ankara ve Van`da devam edecek olup, yerelden ulusala, ulusaldan uluslararasına, tarihi yapıların restorasyonu, uygulama örnekleri ve depremselliği tartışılıp çözüm yolları araştırılacak ve bölgesel anlamda bir farkındalık yaratılmaya çalışılacak.

İnşaat mühendisleri odası Eskişehir şubesi olarak kültür varlıklarının korunması konusundaki çalışmalara talip olmamızdaki en önemli etkenlerden biri belediyelerimizin tarihi eserlere karşı gösterdiği hassasiyettir. Altyapı, yetişmiş personel, mali kaynak gibi tüm eksiklerine rağmen belediye başkanlarımızın çabaları ilgili çevrelerce takdirle karşılanmaktadır. Bu sayede kentimizde koruma anlayışı yaygın bir biçimde benimsenmeye başlanmıştır. Bütün bunlara rağmen çıkar çatışmaları ve kavram kargaşalarının bittiğini söylemek de mümkün değildir. Koruma anlayışının tabana yayılmadığı, örnek teşkil edecek başarılı uygulamaların yapılmadığı yerlerde zihniyetlerin değişmesi de mümkün değildir.
Çalıştay öncesi Mevzuat ve uygulama konusunda sorun yaşayan pek çok meslektaşımız ile görüşmelerimiz oldu. Yaşadıkları başlıca problemlerin çözümüne yönelik önerilerimizi şöyle sıralayabiliriz.

·    Kültür varlıklarını korumak pahallı bir eylem. Devlet bütçesi ile bu işi yapmak imkânsız. Özel sektör mutlaka işin içine katılmalı ancak bu kesinlikle özelleştirme formunda olmamalı. Aksi takdirde kültür varlıklarımızı dünyanın çeşitli ülkelerinde görebiliriz.

·    Kamunun koruma için ayırdığı payı tekrar gözden geçirmesi gerekir. Diyanet işleri başkanlığının bütçesi kültür ve turizm bakanlığı bütçesinin yaklaşık üç katıdır. Camii imamını korumak için ayırdığımız kaynağı, tarihi camilerimizi korumak içinde yaratmalıyız

·    Koruma konusundaki tüm disiplinlerde yetişmiş eleman çok az. Dolayısıyla pek çok kurum danışmanlık adı altında hizmet alımı yapıyor. Eylemi yapan yetkili danışman ile imzayı atan sorumlu memurun arasındaki çatışma işleri sürekli aksatıyor. Kısacası bu işler kiralık akılla olmuyor.

·    Özellikle imar konularında hedef haline gelen ve sınırsız sayılacak yetkilere sahip koruma kurullarının yetki alanları ve merkeziyetçi yapısı mutlaka gözden geçirilmelidir.

·    İlgili branşlardan mühendisler ile yaşadıkları yerlerin tarihini, hayat tarzını, kültürünü bilen ve o kentte yerleşik çeşitli mesleklerdeki uzman insanlar koruma kurullarında üyelik yapabilmelidirler.

·    Kültür ve Turizm bakanlığı ayrılarak Kültür Varlıkları Bakanlığı kurulmalıdır.

Önerilerimizin oturumlarda değerlendireceğini ümit ediyoruz.

 Samimiyetlerini her zaman yakinen hissettiğimiz DSİ 3. Bölge Müdürü Sayın Erol Şenöz, Tepebaşı Belediye Başkanı Sayın Ahmet Ataç`a, Vali yardımcımız Sayın Nurettin YÜCEL` e ayrıca şuanda başka bir toplantıda bulunmalarından dolayı aramızda olmayan ancak bu çalıştaya büyük destek veren Valimiz Sayın Mehmet Kılıçlar` a, Büyükşehir Belediye Başkanımız Yılmaz BÜYÜKERŞEN` e Şube Yönetimimiz adına çok teşekkür ederim.
Bir günlük çalışma için yüzlerce kilometre yolu göze alıp Van`dan, Trabzon`dan, Erzurum`dan, Denizliden, Antalya`dan ve ülkenin pek çok yerinden gelen değerli dostlarımız ve hocalarımız bu etkinlik sizlerle güzel ve anlamlı olacaktır. Hepiniz sağolun.

Tüm konuklarımız tekrar hoş geldiniz. Herkese başarılı bir çalıştay diliyor ve saygılar sunuyorum.